Pazartesi, Haziran 13

12 Haziran 2011 Genel Seçimler

Kesin olmayan sonuçlara göre %50 AKP, %26 CHP, %13 MHP, %6 BDP

2002 yılında AKP ilk kurulduğu zaman; Türkiye'de siyasi bir arayış vardı krizden çıkamamış bir ülke idi Türkiye. Refah'tan ayrılıp kendi yolunu çizen Tayyip bu arayışı gördü ve tabanından tavanına tıpkı Turgut Özal'lı ANAP gibi çalıştı ve %34 oyla birinci parti oldu.

Burada aslında sağ seçmen kitlesinin çokluğu dikkat çekici darbeden sonra İmam Hatiplerin açılması, Fetullah Gülen'in ortaya çıkması ile birlikte Türkiye dinci bir halka sahip oldu. Dolayısıyla bu dinci halk seçimlerde hep merkez-radikal sağ partilere oy verdiler. Ilımlı sağ diyebileceğimiz ANAP gibi çalışan AKP, ılımlı İslam adı altında sağ oyların büyük kısmını topladı.

Krizin sona ermesi, Türkiye'ye sıcak para akışı, iş yapan yapmayan her türlü özelleştirilebilir devlet kurumunun özelleştirilmesi ile birlikte ekonomi canlandı. Fakirleştirip, sadaka vererek sevindirme oyunu oynayan AKP bunun en güzel örneğini makarna, kömür ile oy toplayarak gösterdi. AKP ilk 4 yıllık döneminde fakirleştirilmiş halka bedava kitap dağıttı. Kitaplar nerede basılıyor, içeriklerinde neler var 11 yıllık öğretimden çıkan öğrencinin bilgi düzeyi nedir ne değildir bilinmiyor. Aslında biliniyor yurt dışı bilgi yarışmalarında ilköğretim öğrencilerimiz genelde sonuncu oluyorlar.

Sonra AKP yollar yaptı, çöken, çizgisi düzgün çizilmemiş duble yollar yaptı. Halk beton seviyor olmalı. Bir ara hızlı tren yaptı ilk seferinde kaza oldu. Suç makiniste atıldı.

Sonraki seçimlerde (Cumhurbaşkanını meclis seçemediği için erken seçim yapılmıştı) halk bu defa %47 ile AKP dedi. Bu dönem Tayyip bey'in kalfalık dönemi olarak nitelendirdiği dönem. Bedava kitaplı öğrencilerin eski sisteme göre ilkokulu bitirdikleri dönem. Bu 4 yıllık dönem içerisinde CHP lider değiştirdi, TRT Kürtçe kanal açtı, teroristler davulla zurna ile karşılandılar ayaklarına mahkemeler gitti. Ergenekon diye bir oluşum ortaya atıldı düşünen, bu iktidarı tehlike olarak gören kim varsa terörist ilan edildi ve tutuklandı, internete sansür geldi. Medyada tarafsız organ kalmadı. Basılmamış kitaplar ortadan kaldırıldı. Kitabın yazarları terör örgütü üyesi olmakla suçlandı, KPSS sınavında belirli bir kesime sorular dağıtıldı, YGS sınavında şifre skandalı ortaya çıktı vs.

Kalfalık dönemi Hitler Almanyasına yaklaştı kısacası.

2011 seçimlerinde yukarıda da yazdığım gibi %50 oldu oy. Tayyip bey balkon konuşmasında (daha önce sık sık dile getirdiği BOP Eş başkanlığı sıfatı ile konuştu zannediyorum) sadece Türkiye değil, Beyrut, Suriye, Kudüs vs. de kazandı dedi. Türkiye olası bir İslam birliğinin liderliğine soyunacakmış gibi geliyor bana. Arap ülkeleri gibi olmamıza ramak kaldı. Ustalığından korkuyorum...

Her seçim sonrası Türkiye haritası üzerinde alınan oylar renklerle gösterilir. 2002, 2007, 2008 (yerel seçimleri), 2009 (referandum) haritalarında görülebilecek şey şuydu karadeniz hariç sahil illeri sol partileri seçerken iç kesimler sağ partilere oy veriyordu. Üzerine espriler yapılıyordu Türkiye'nin vitamini kabuğunda gibi. Artık o sahil kesimlerinden Akdeniz de AKP oldu. Sadece Ege kıyıları kaldı. Kanser gibi yayılıyor AKP.

Yeni dönemde İstanbul'a kanal açılacak milyarlarca lira İstanbul'a akıtılacak. Türkiye'nin doğusunun batıya göçü hızlandırılacak. Çünkü halk verdiği verginin karşılığını görmek için yatırım yapılan yerlere gitmek zorunda kalacak. Doğu illeri BDP ile zaten ayrılmak istiyor gibi davranıyor. Türkiye bölünürse hiç şaşırmam.

Ayrıca yeni dönemde eğitim sistemimizin daha beyinsiz öğrenci yetiştirmesinin sağlanması adına bedava elektronik kitap dağıtılacak. Çocuklar okumaktan uzak kalacak, kitap kokusu sevgisi nedir bilemeyecek ve iki dönem sonunda o çocuklar seçmen olacak.

Krallık dönemine hazırlıktır bu ki zaten 2011 seçimlerindeki slogan da Hedef 2023 idi. 2023'ün seçmenini eğitiyorlar 2002'den beri.

Bir ara Aysun Kayacı "dağdaki çobanla benim oyum bir mi" demişti de veryansın edilmişti kadıncağıza. Halbuki dediği çok doğru. Eğitim sistemi içinde düşünmesi engellenmiş her birey dağdaki çoban gibi artık. Olmaz bu diyeceğim ama olsa ne güzel olur. YSK seçim öncesinde bir genel kültür sınavı yapsa ve her seçmene bir puan verilse. Sonra bu puan bir katsayıya dönüşse ve verilen oy o katsayı ile hesaplansa.

Örneğin sınavdan tam puan alan 5, hiç alamayan 0.5 puan alsa ve oy sayısı böyle belirlense ne güzel olur. Halkın bir kesiminin cehaleti tüm milleti etkilemiş olmaz böylece.

Seçim sloganı Hedef 2023 için bir resimle yazıma son veriyorum. Belki de son yazım olur bu ustalık dönemi bu belli olmaz neler olacağı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder