Salı, Eylül 25

Ülkeyi Terk Etmenin Eşiğinde Olmak

Devlet'in asli görevi nedir? Vatandaşının refahını sağlamak, can ve mal güvenliğinden sorumlu olmak, eğitim, sağlık, ulaşım gibi temel ihtiyaçlarını karşılamaktır.

Bu ülke 1980'de bir dönemece girdi, bir darbe yapıldı bu ülkede okumak yasaklandı. Kitaplar yakıldı, okuyan düşünen kim varsa fişlendi, sorgulandı, işkencelere maruz kaldı. Askeri rejim hayatı, düşünmeyi baltaladı. Sonrasında da gelen hiç bir hükumet bu izleri temizleyemedi. Toplum okumamaya, kulaktan dolma bilgilerle hayatı algılamaya, sorgulamamaya, baş kaldırmamaya başladı. 2002 yılında bu ülke o dönemeçte takla attı. Öyle bir hükumet geldi ki daha öncekilerin cesaret dahi edemeyeceği şeyler yaptı.

Bekledik... çok uzun bekledik 2 kere daha üst üste hem de oylarını artırarak seçildiler. Son dönemlerinde ne can güvenliği kaldı, ne mal güvenliği kaldı, ne sağlık güvenliği kaldı, ne eğitim kaldı.

En sonunda bokunu çıkardılar. 1999 yılındaki depremin yaralarını sarmak ve olası bir doğal afette kullanılmak üzere fon oluşturmak amaçlı toplanan ötv üzerinden bütçe açıkları kapatılmaya çalışıldı.

Enflasyon'nun olmadığı iddia edilen bu ülkede hemen hemen her gün ürün fiyatına değil vergilere artış getirildi. Günümüz itibarı ile bir litre benzinin fiyatı 4,76 lira. 1600 cc'nın altındaki bir arabanın sadece vergisi %40 ötv + %18 KDV yani yaklaşık %65 vergi. Hangi insani yaklaşım bunu kabullenebilir bilmiyorum.


Ben eğitimden, sorgulamadan şundan bundan vazgeçtim. Bir ülke eğer vatandaşının cebine bu kadar göz koyduysa bu ülke iflah olmaz. Yıl boyunca toplanan vergilerin sadece %10'luk kısmı tüzel kişilerden geri kalanı gerçek kişilerden. Yani işöideni memurdan, ev hanımından yani geçim derdi olan insanlardan.

Alınan her türlü ürün için verginin vergisi anlyışı ile vatandaş soyuluyor. Mal güvencesini sağlamakla yükümlü devlet kendisi hırsızlık yapıyor. Ve ne yazıkki bu ülkede bugün seçim olsa halkın %50'si hala bu insanlara oy verecek bilinçte.

Sırf o %50 yüzünden bu ülkede yaşamak istemiyorum çünkü herhangi bir umudum yok. Bu ülke çok büyük bir bataklığın  eşiğinde.

Bu ülkede ördeğe tecavüz edilebiliyor, bu ülkede 10 aylık bebeğe tecavüz edilebiliyor, bu ülkede kolluk kuvvetleri 13 yaşındaki bir kıza sıra ile günlerce tecavüz edebiliyor. Bu ülkede "bacı kardeş aynı odada uyuyabilir mi?" diye müftülere sorulabiliyor.

%99'u müslüman bir ülkenin ferdi oğlu acaba kızına hallenir mi diye merak içinde. Sapık, düşünmeyen, okumayan, sorgulamayan saçma sapan bir millet olup çıktık. Bunları her gün duyan insanlar gıkını çıkarmazken, Fransız'ın teki gazetesinde Muhammed'in karikatürünü yapınca ayaklanıyor. Muhammedin karikatürü çok daha önemli tecavüzden!
Batının ahlaksızlığını almayalım diye bir söz verdı eskiden, batının bokunu yesinler!

Kaçmak istiyorum, iltica etmek istiyorum, neresi olursa olsun ben bu ülkede yaşayamam. Ben evlenip karımın, çoluğumun çocuğumun bu leş yuvasında kalmasına izin veremem.